Coğrafyamız
Mescid-i Aksa’nın kurtuluşu için!
Allah bizim ellerimizle zalimleri cezalandırmak ve mazlumlara yardım etmek istiyor. Kuyudaki Yusuf’u Mısır’a sultan eden Allah bizi yeryüzünün varisi kılmak istiyor, ama O Allah “Cahil ve zalim bir topluluğa yardım etmeyeceğini” de söylüyor.. Yoksa Allah için zor bir şey yok! O “ol” der ve o olur!
Abdurrahman Dilipak - Yeni Akit
Soru ya da sorun (mes’ele) ÅŸu: Mekke, Medine, Kudüs kurtulduÄŸu zaman mı mescidlerimiz kurtulacak. Mescidlerimiz kurtulduÄŸu zaman mı bunlar kurtulacak?
Bu biraz da “Tavuk yumurtadan mı, yoksa yumurta tavuktan mı gibi bir sorun. Mekke, Medine ve Kudüs kurtulmuÅŸsa zaten bu beklenen kurtuluÅŸ gerçekleÅŸmiÅŸ demektir. Ancak Mekke, Medine ve Kudüs’ün kurtulması için önce mescidlerimizin kurtulması ÅŸart..
Mescidleri sadece mimari bir yapı olarak görmüyorum. Burada asıl önemli olan bu mescidlerde secde edenlerin durumu. Kim bunlar? Kafalarında, kalplerinde, ceplerinde, ellerinde olanlar neler?
Bir yandan kaliteyi artırmamız gerekiyor, bir yandan da aramızda vahdeti gerçekleştirmemiz gerekiyor.
“Åžeytan sizi Allah’la aldatmasın” diyebilirsiniz. Ama ÅŸeytan sizi lideriniz, örgütünüz, ÅŸeyhinizle aldatmasın derseniz olmaz.. “Din büyüklerinizi Ä°lah ve Rab edinmeyin” diye bir ayet var, peki bu ayeti nasıl anlamamız, hayatımıza nasıl uygulamamız gerek.
Al-i Ä°brahim’den Hz. Yakub’un çocukları hata yapabilir, Hz. Ebubekir’in oÄŸlu hata yapabilir, ama bizim önderlerimiz hata yapmaz! Birçok kiÅŸi kutsadığı önderlerin arkasına saklanıp, kendini mutlaklaÅŸtırmıyor mu?
HaÅŸa, Allah’ın emrine uymazsanız haram, Resul’ün sünnetine uymazsanız mekruh, birisi gibi düşünmezseniz dinden çıkıyorsunuz. Sizin için dediklerini bırakmıyorlar.
Müslüman, Selefisi, Sufisi, Kadirisi, Nakşisi, Şiisi, Caferisi, Zeydisi, İbadisi olabiliyor, İmam-ı Azam ile talebeleri ihtilaf edebiliyor bir sorun olmuyor ama birileri için adeta böyle bir şey mümkün değil. Masumiyet isnadı sözkonusu..
“Ey iman edenler iman ediniz” ikazının bizim için anlamı nedir bu durumda.
Camilerimiz bile bizi ulaÅŸtırmıyor. “Allah’ın evi”ni kendi mezhebimize, tarikatımıza, ideolojimize göre kendi aramızda taksim etmedik mi?
Hani Müslümanlar kardeşti. Onların işleri istişare ve şura ile idi.
Mescid-i Aksa’nın bu duruma düşmesinde elbette Siyonistler birinci derecede suçlu, ama eÅŸ zamanlı biz hepimiz de suçluyuz. “Ä°nni küntü minezzalimin” diyebilecek miyiz?
“Tefrika girmeden bir millete düşman giremez, toplu vurdukça yürekler bizi top sindiremez”. Bir bu mücadeleyi, din olmayan ÅŸeyleri dinleÅŸtirerek, seküler kutsallar peÅŸinde koÅŸmak, dini, dünyevi ihtiraslarımıza basamak yaparak kazanamayız.
Kendine cemaat diyen 65 tane topluluk var. Herkes kendini “Fırka-i Naciye” olarak görüyor. Oysa “bu dünyada tartışıp durduÄŸumuz ÅŸeylerin hakikatinin bize gösterileceÄŸi bir gün var” ve herkes bugün kendini merkeze koyuyor. Ve kardeÅŸini ötekileÅŸtiriyor.
Ä°mam-ı Azam hata yapabilir, ama bazıları nerede ise kanaat önderinin masumiyetine inanıyor. Halife, Ä°mam-ı Azam’ı ölesiye dövdürebilir, ya da Ä°mam-ı Muhammed’e ve Ä°mam-ı Yusuf hocalarına birlikte itiraz ederlerse mesela edepsizlik etmiÅŸ olmazlar, bizler bu durumda Ä°mam-ı Azam’ın içtihadı yerine Ä°mameyn’i taklit ederiz.
Ä°slam dini, Allah, resul ve kitaptan ibarettir. Kimse buna bir ÅŸey ekleyemez ve ondan bir ÅŸey çıkartamaz. Dinimizi Allah’a has kılmalıyız.
Bakın asıl deÄŸiÅŸmesi gereken biziz biz. Biz kendi hakkımızdaki hükmü deÄŸiÅŸtirmeden, Allah bizim hakkımızdaki hükmünü deÄŸiÅŸtirmeyecek. Bunu bilelim. Onun için “ey iman edenler iman ediniz” denmiyor mu? “Atalarımızın dini”nden söz eden ayetin bizim hayatımızdaki karşılığı nedir?
Biz Allah’ın ipine sımsıkı sarılacak olursak, Allah’ın yardımı bize ulaşır. Bakın, Allah’ın kolaylaÅŸtırdığından daha kolay ve Allah’ın zorlaÅŸtırdığından daha zor bir iÅŸ yoktur.
Allah’ın bize ihtiyacı yok. Bizim O’nun rızasına ihtiyacımız var. Yoksa o kâfirler eliyle dahi onları dinine hizmetkâr kılabilir.
Ben anlayamıyorum, hani biz inanıyorduk ki, kimse rızkından azını ya da çoğunu yemeyecekti, ecelinden önce ya da sonra ölmeyecekti. Herkes haksızlığa uğradığından söz ediyor da, kimse kendi yaptığı haksızlığı sorgulamıyor sanki.
Kalbimizle beynimizi kurtarmadan mescidler kurtulmayacak.. Mescidler kurtulmadan mübarek makamların kurtulması zor..
Allah bizim ellerimizle zalimleri cezalandırmak ve mazlumlara yardım etmek istiyor. Kuyudaki Yusuf’u Mısır’a sultan eden Allah bizi yeryüzünün varisi kılmak istiyor, ama O Allah “Cahil ve zalim bir topluluÄŸa yardım etmeyeceÄŸini” de söylüyor.. Yoksa Allah için zor bir ÅŸey yok! O “ol” der ve o olur!
Kutsal mekânların kurtuluşunun önündeki tek engel Siyonistlerin düşmanlıkları, hileleri, gücü ve zalimliği değil, bizim cahilliğimizin sebeb olduğu tefrika ve cahilliğimiz de aynı derecede önemli. Unutmayalım ki, şeytanın ve onun askerlerinin varlığı, günah işlememizin, ihmallerimizin bahanesi olamaz.
Mescid-i Aksa’nın kurtuluÅŸu için, elbette “La ilahe” diyeceÄŸiz, ama bu yetmez, devam edeceÄŸiz: “Ä°llallah” diyeceÄŸiz. Karanlığa küfretmekle yetinmeyip, kalkıp bir mum yakacağız.. Ve bileceÄŸiz ki, “Karanlık aydınlığın yokluÄŸudur ve ışık gelince karanlık yok olur ve karanlık zaten yok olmaya mahkûmdur”
Selam ve dua ile.
Henüz yorum yapılmamış.